SURGICAL TREATMENT AND RESULTS OF ACUTE PERIPHERAL ARTERIAL OCCLUSIONS; RETROSPECTIVE ANALYSIS OF 58 CASES IN LITERATURE. Akut periferik arteryel oklüzyonlarda cerrahi tedavi ve sonuçları; 58 olgunun literatür eşliğinde retrospektif incelenmesi.

Authors

  • Burak Can Depboylu
  • Nurşin Külcü
  • Durmuş Aykut Yolyapan

Keywords:

Artery, thromboembolism, surgery, embolectomy

Abstract

The cases who were admitted to our hospital emergency service and performed surgical treatment by cardiovascular surgery clinic due to acute peripheral arterial occlusion were analysed.

The cases who were admitted to our hospital emergency service with the complaints of function loss, coldness, pain and cyanosis in their extremities and performed embolectomy operation by cardiovascular surgery clinic between january 2012 and january 2015, were analysed retrospectively about gender, age, localisation of the arterial occlusion, etiologies-accompanying diseases, the time from the onset of symptoms to surgery, surgical procedures, postoperative follow-up and results.

58 patients were included in the study. 53,44%, (n=31) of the patients were female, 46,55%, (n=27) of the patients were male, average age was 71,39 ± 14,88. The arterial occlusions were  5,17% in radial artery, 22,41% in brachial artery, 17,24% in iliac artery, 1,72% in aorta, 51,72% in femoral and popliteal artery and 1,72% in the distal part of the trifurcatio. A total of 66 embolectomy operation were performed. 77,58%, (n=45) of the cases admitted in the early period and 22,41%, (n=13) of the cases admitted in the late period. 58,62%, (n=34) of the cases diagnosed with arterial system color doppler ultrasonography. In 41,37%, (n=24) cases history and physical examination were enough for the diagnosis. Cases were also analysed about the etiologies-accompanying diseases and atrial fibrillation (36,20%, n=21) was the most common one. As the result of the surgical procedures, 75,86%, (n=44) of the cases were discharged by healing, 6,89%, (n=4) of the cases were referred for further evaluation and treatment, in 8,62%, (n=5) cases amputation was suggested and 8,62%, (n=5) cases were died. Their average hospitalization time in our clinic was 2,89 ± 4,42 days and during their hospitalization in our clinic no infection has been detected.

Acute arterial occlusions are extremity and life- threatening clinical situations when they were not diagnosed and treated in the early period. However, the success of treatment depends mainly on the patient's contact time. Investigation of the cardiac causes and applying prophylaxis to these causes are important for prevention of the recurrent occlusions.

Özet

Hastanemiz acil servisine başvurarak akut periferik arteryel oklüzyon nedeniyle kalp ve damar cerrahisi kliniği tarafından opere edilen olgular incelenmiştir.

Ocak 2012-ocak 2015 tarihleri arasında extremitelerinde fonksiyon kaybı, soğukluk, ağrı ve siyanoz gibi şikayetlerle hastanemiz acil servisine başvurarak akut arteryel oklüzyon tanısı alan ve kalp damar cerrahisi kliniği tarafından acil olarak opere edilerek embolektomi uygulanan hastalar, cinsiyet, yaş, akut arteryel oklüzyonun lokalizasyonu, etiyolojileri-eşlik eden hastalıkları, semptomlarının başlangıcından operasyona kadar geçen süre, yapılan operasyon, operasyon sonrası takipleri ve sonuçları açısından retrospektif olarak incelenmiştir.

Çalışmaya 58 hasta alınmıştır. Hastaların %53,44`ü kadın (n=31), %46,55`i erkek (n=27), yaş ortalaması 71,39 ± 14,88 di. Hastaların % 5,17`si radial arterde, %22,41`i brakial arterde, %17,24`ü iliak arterde, %1,72`si aortta, %51,72`si femoral arter- politeal arter ve yine %1,72`si trifurkasyo distalinde arteryel oklüzyon ile başvurmuşlardır. Toplam 66 embolektomi operasyonu gerçekleştirilmiştir. Arteryel oklüzyonların %77,58`i (n=45) erken, %22,41`i ise (n=13) geç dönemde başvurmuştur. Hastaların %58,62`sinde (n=34) tanı arteryel sistem renkli doppler ultrasonografi tetkiki ile konulmuş, %41,37 (n=24) hastada ise anamnez ve fizik muayene tanı için yeterli olmuştur. Hastalar, etiyolojileri-eşlik eden hastalıkları yönünden de incelenmiş ve atrial fibrilasyon %36,20, n=21 ile ilk sırada yer almıştır. Yapılan cerrahi müdahalelerin sonunda hastaların %75,86`sı (n=44) şifa ile taburcu edilmiştir. %6,89 (n=4) hasta ileri tetkik ve tedavi amacıyla sevk edilmiş, %8,62 (n= 5) hastada embolektomi sonrası medikal tedaviye rağmen extremitede yeterli dolaşım sağlanamamış ve amputasyon kararı verilmiş, %8,62 (n=5 hasta) ise kaybedilmiştir.  Servisteki yatışları süresince enfeksiyongelişen hastamız olmamıştır. Hastaların kalp damar cerrahisi servisindeki yatışları ortalama 2,89 ± 4,42 gün olarak belirlenmiştir. 

Akut arteryel oklüzyon tanı ve tedavide geç kalındığında ekstremiteyi ve hayatı tehdit eden bir klinik tablodur. Ancak tedavideki başarı esasen hastanın zamanında başvurmasına bağlıdır. Kardiyak nedenlerin araştırılması ve profilaksi uygulanması tekrarlayan oklüzyonların engellenmesi bakımından önemlidir.

Author Biographies

Burak Can Depboylu

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kalp Damar Cerrahisi ABD, Muğla

Nurşin Külcü

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Tıp Fakültesi,  Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kalp Damar Cerrahisi Kliniği Muğla.

Durmuş Aykut Yolyapan

The cases who were admitted to our hospital emergency service and performed surgical treatment by cardiovascular surgery clinic due to acute peripheral arterial occlusion were analysed.

The cases who were admitted to our hospital emergency service with the complaints of function loss, coldness, pain and cyanosis in their extremities and performed embolectomy operation by cardiovascular surgery clinic between january 2012 and january 2015, were analysed retrospectively about gender, age, localisation of the arterial occlusion, etiologies-accompanying diseases, the time from the onset of symptoms to surgery, surgical procedures, postoperative follow-up and results.

58 patients were included in the study. 53,44%, (n=31) of the patients were female, 46,55%, (n=27) of the patients were male, average age was 71,39 ± 14,88. The arterial occlusions were  5,17% in radial artery, 22,41% in brachial artery, 17,24% in iliac artery, 1,72% in aorta, 51,72% in femoral and popliteal artery and 1,72% in the distal part of the trifurcatio. A total of 66 embolectomy operation were performed. 77,58%, (n=45) of the cases admitted in the early period and 22,41%, (n=13) of the cases admitted in the late period. 58,62%, (n=34) of the cases diagnosed with arterial system color doppler ultrasonography. In 41,37%, (n=24) cases history and physical examination were enough for the diagnosis. Cases were also analysed about the etiologies-accompanying diseases and atrial fibrillation (36,20%, n=21) was the most common one. As the result of the surgical procedures, 75,86%, (n=44) of the cases were discharged by healing, 6,89%, (n=4) of the cases were referred for further evaluation and treatment, in 8,62%, (n=5) cases amputation was suggested and 8,62%, (n=5) cases were died. Their average hospitalization time in our clinic was 2,89 ± 4,42 days and during their hospitalization in our clinic no infection has been detected.

Acute arterial occlusions are extremity and life- threatening clinical situations when they were not diagnosed and treated in the early period. However, the success of treatment depends mainly on the patient's contact time. Investigation of the cardiac causes and applying prophylaxis to these causes are important for prevention of the recurrent occlusions.

Özet

Hastanemiz acil servisine başvurarak akut periferik arteryel oklüzyon nedeniyle kalp ve damar cerrahisi kliniği tarafından opere edilen olgular incelenmiştir.

Ocak 2012-ocak 2015 tarihleri arasında extremitelerinde fonksiyon kaybı, soğukluk, ağrı ve siyanoz gibi şikayetlerle hastanemiz acil servisine başvurarak akut arteryel oklüzyon tanısı alan ve kalp damar cerrahisi kliniği tarafından acil olarak opere edilerek embolektomi uygulanan hastalar, cinsiyet, yaş, akut arteryel oklüzyonun lokalizasyonu, etiyolojileri-eşlik eden hastalıkları, semptomlarının başlangıcından operasyona kadar geçen süre, yapılan operasyon, operasyon sonrası takipleri ve sonuçları açısından retrospektif olarak incelenmiştir.

Çalışmaya 58 hasta alınmıştır. Hastaların %53,44`ü kadın (n=31), %46,55`i erkek (n=27), yaş ortalaması 71,39 ± 14,88 di. Hastaların % 5,17`si radial arterde, %22,41`i brakial arterde, %17,24`ü iliak arterde, %1,72`si aortta, %51,72`si femoral arter- politeal arter ve yine %1,72`si trifurkasyo distalinde arteryel oklüzyon ile başvurmuşlardır. Toplam 66 embolektomi operasyonu gerçekleştirilmiştir. Arteryel oklüzyonların %77,58`i (n=45) erken, %22,41`i ise (n=13) geç dönemde başvurmuştur. Hastaların %58,62`sinde (n=34) tanı arteryel sistem renkli doppler ultrasonografi tetkiki ile konulmuş, %41,37 (n=24) hastada ise anamnez ve fizik muayene tanı için yeterli olmuştur. Hastalar, etiyolojileri-eşlik eden hastalıkları yönünden de incelenmiş ve atrial fibrilasyon %36,20, n=21 ile ilk sırada yer almıştır. Yapılan cerrahi müdahalelerin sonunda hastaların %75,86`sı (n=44) şifa ile taburcu edilmiştir. %6,89 (n=4) hasta ileri tetkik ve tedavi amacıyla sevk edilmiş, %8,62 (n= 5) hastada embolektomi sonrası medikal tedaviye rağmen extremitede yeterli dolaşım sağlanamamış ve amputasyon kararı verilmiş, %8,62 (n=5 hasta) ise kaybedilmiştir.  Servisteki yatışları süresince enfeksiyongelişen hastamız olmamıştır. Hastaların kalp damar cerrahisi servisindeki yatışları ortalama 2,89 ± 4,42 gün olarak belirlenmiştir. 

Akut arteryel oklüzyon tanı ve tedavide geç kalındığında ekstremiteyi ve hayatı tehdit eden bir klinik tablodur. Ancak tedavideki başarı esasen hastanın zamanında başvurmasına bağlıdır. Kardiyak nedenlerin araştırılması ve profilaksi uygulanması tekrarlayan oklüzyonların engellenmesi bakımından önemlidir.

Published

2016-12-28

Issue

Section

Articles